Kayıtlar

Mart, 2017 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Jerusalem Between Walls

Resim
There is something I don't like about travel writing (especially in Turkish): They reproduce the already existing tourist guides! What I want to get is a not repeatable tour schedule but impressions of travellers, what's left behind with them. That's why, I would like you to read these travel notes knowing that they are mine .  *  *  * We went to Jerusalem for a long weekend since my husband had to be there for a work meeting. As we live in Jordan, it took us -together with the border controls- 4 hours from Amman to Jerusalem by car. I tell this to point how close the countries in the Middle East are to one another. And after passing the Allenby Bridge, we said shalom to a new country in every sense of the word. We spent our fist two nights in an amazing hotel in East Jerusalem, the American Colony , where there are mostly Palestinians. The hotel hosts many who come to the city for high level work visits. The staff are Arabs so if you happen to be a minister, wheth

Evlilik nasıl gidiyor?

Resim
Son 1,5 yıldır arkadaşlarımdan neredeyse "n'aber, ne var ne yok?" kadar sık duyduğum bir soru var: Evlilik nasıl gidiyor? Bu yüzden evlilik, birlikte yaşam ve uzun süreli ilişki hakkında içeriden izlenimlerimi paylaşmak istiyorum. Ayakkaplarımız güzel, dimi? Evlendiğim adam, benim ilk uzun mesafe olmayan, uzun süreli ilişki yaşadığım kişi. Haliyle mevzunun tazelerindenim. Ancak şunu söyleyebilirim ki bu iş bardan adam kaldırmaya hiç benzemiyor, ayrı bir sorumluluğu var. -Neyin var? -Hiiiç. Benim için bu ilişkinin en öğretici yanı, ihtiyaçlarımı açık bir şekilde ifade etmek oldu. Ne kendi ailemden, ne de çevremdeki insanlardan görmüştüm bunu. Trip atardın, surat asardın ama ne istediğini, ne beklediğini doğrudan söylemezdin. Karşındaki de "müneccim yarrağı yemediğine göre" (bu ifadeyi kayıtlara geçirmek zorundaydım çünkü) senin içdünyanda olup biteni anlamaz, ayrı dünyaların insanları olarak hayatlara ayrı gayrı devam edilirdi. Beyimin yabancı olmas

Suriyeli Çocuklara App: Antura ile Harfler

Resim
Suriye'deki savaşın 6. yılını doldurmasıyla en az 2,8 milyon Suriyeli çocuğun okula gidemediği söyleniyor. Buna bir çözüm sunmak adına Norveç Dışişleri Bakanlığı'nın 2015'te duyurduğu bir uygulama yarışması, eğitime erişim için yeni teknolojilerden yararlanmayı hedefliyor. Bakanlığa bağlı Norveç Kalkınma İşbirliği Ajansı Norad'ın başlattığı EduApp4Syria (Suriye için Eğitim Uygulaması) yarışması, okula gidemeyen Suriyeli çocukların Arapça okuryazarlığını artırma ve psikososyal durumlarını iyileştirme amacıyla yola çıkmış. Yarışmanın kazananı Antura ile Harfler , dünyanın dört bir yanına savrulmuş harflerin izinde çocukları maceradan maceraya sürüklüyor. Cologne Game Lab, Video Games Without Borders ve Wixel Studios'un geliştirdiği uygulama, ücretsiz olarak indirilebiliyor ve internet bağlantısı olmaksızın kullanılabiliyor. Suriye'deki ilkokul müfredatına göre hazırlanan uygulamada, çocuklar Antura adlı köpeğe yardım ederek çeşitli oyunlar aracılığıyla A

RuPaul'un Drag Yarışı ve Kendini Sevme Sanatı

Resim
RuPaul'un Drag Yarışı , yarışmacıların hayatta kalma hikâyelerini duyma ısrarıyla performansın nasıl güçlendirici olabileceğini gösteriyor. https://www.theatlantic.com/entertainment/archive/2016/05/rupauls-drag-race-and-the-art-of-self-love/482265/ Amerikan tarihinin en başarılı drag queen'i, ekranlarda uzun süredir yer eden reality TV şovu RuPaul's Drag Race 'in (RuPaul'un Drag Yarışı) her bölümünü aynı şekilde kapatıyor. "Unutmayın, siz kendinizi sevemiyorsanız, bir başkasını nasıl seveceksiniz yahu?" diye sorup yarışmada bir hafta daha kalmayı başaran queen'lere gülümsüyor. "Buna bir amin alabilir miyim?" Bu ifadenin basitliği ve samimiyeti, Logo TV'nin şovuna aşina olmayanlara, bir mantradan ziyade dillere dolanmış bir söz gibi içi boş gelebilir. Ancak kendine sahip çıkmanın bir formu olarak kullanılan bu öz-sevgi söylemi, drag dünyasının her daim vazgeçilmezi olageldi. Bu geleneğin sağaltıcı değerini, besteci Jerry Herman, 19

Duvarlar Arasında Kudüs

Resim
Gezi yazılarının çoğunda hoşuma gitmeyen bir şey var: Turist rehberlerini yeniden üretiyorlar. Halbuki ben, aynısını tekrarlayabileceğim bir gezi programından ziyade gezginin izlenimlerini, onda geriye kalanları merak ederim. Bu Kudüs notlarını da benim olduğunu bilerek okumanızı isterim.  *  *  * Kudüs'e beyimin iş toplantısını bahane ederek uzun bir haftasonu tatili yapmak için gittik. Ürdün'de yaşadığımızdan Amman'dan arabayla Kudüs'e geçmemiz -sınır kontrolleriyle beraber- yaklaşık 4 saat sürdü. Dönüşü ise 3 saatte tamamladık. Saat vermemin sebebi, Orta Doğu'da ülkelerin birbirlerine ne kadar yakın mesafede olduğunu anlatmak. Ve Allenby Köprüsü'nü geçmemizle -kelimenin her anlamıyla- yepyeni bir ülkeye şalom dedik. İlk iki gecemizi Filistinlilerin ağırlıklı olduğu Doğu Kudüs'teki harika bir otelde, American Colony 'de geçirdik. Üst düzey iş seyahatlerinde konaklama için tercih edilen bir yer burası. Çalışanları Arap, haliyle bakan düzeyinde b

Ürdün'ün poşet bağları

Resim
Üniversitede bir arkadaşım, açık ağızlı poşet görmeye dayanamadığını söylediğinde çok şaşırmıştım. Bir yandan moleküler evrim, organik kimya derslerine çalışırken diğer yandan poşetler kendisini yutup doktora hayallerini havasızlığa mahkum etmeden o poşetlerin ağzını büzüveriyordu. Saplantılı poşet karşılaşmalarımın bir diğerini beyimle yaşadım. Her market alışverişi dönüşü, istisnasız ve asla üşenmeden, her bir poşeti tezgahın üzerinde iyice düzleştirip katlıyor çünkü. Evimize gelen temizlikçi de bundan o kadar etkilendi ki artık kendi evinde de poşetleri katlamaya başladığını anlattı. Tam bir Marie Kondo - Spark Joy anıydı. Ürdün'de yaşamaya başladıktan beri de market poşetleri birkaç sebepten ötürü yeniden gündemime oturdu. Öncelikle şunu söyleyeyim, Ürdün'de hemen hemen her markette alışveriş sonrası poşetlerinizi açıp dolduran çalışanlar var, siz hiçbir şeye elinizi sürmüyorsunuz. Haliyle kaç poşet kullanılacağına dair ciddi bir söz hakkınız olmuyor. Kuzey Avrupa'n