Yükselişe geçmeden evvel

23 Haziran'dan beri "dünya evi"ndeyim. Güzel bir duyguymuş aile olmak. Kayınvalidemi, kayınpederimi, kayınbiraderimi, eltimi, baldızımı, bacanağımı, yeğenlerimi ve beyimin köyünü sevdim. Dağlar taşlar, yaz ortasında diz boyu karlar, oluk oluk sular, fosforlu yeşil çayırlar...

Şimdiyse istikamet Orta Doğu. Cehennem sıcağı. Kum fırtınası. Heyecanım gerginliğime karışırken "yeni hayat"ımdan snap'ler atacağım sizlere. Eee, artık devir değişti, evhanımları kafelerde "vayfi" şifresi sorar oldu. Ben de evbeyi/evgeyi günlerimi yazayım dedim (neyim eksik?).

Dile kolay, decade geçirdiğim şu Angara'dan yeni bir EV arayışıyla uzaklara gideceğim ben birazdan.

Selametle...

Bu blogdaki popüler yayınlar

Dillerden düşmeyen 12 Arapça ifade

Norveççe Öğrenmeye Nereden Başlamalı?

Norveç'in "ayıp" gençlik dizisi: Skam