Çölün ortasında 20.000 lezbiyen: Dinah festivaline hoşgeldiniz!

Her yıl Mart ayı sonunda, dünyanın dört bir yanından 20.000 lezbiyen beş günlüğüne hovardalık yapmak için Kaliforniya’nın çölüne uçuyor, ben de onlardan biriyim. Bu benim Dinah’ya, yani dünyadaki en büyük kız festivaline ikinci gelişim. Dinah’nın meşhur havuz partilerine ev sahipliği yapan Palm Springs’teki Hilton’da kalıyorum ve eşcinsel bir haremdeymişim gibi hissediyorum.


Gerçeküstü bir tecrübenin ortasındayım: Birkaç günlüğüne tersine bir dünya burası, azınlık birden çoğunluk oluvermiş. Yüzünüzü nereye çevirseniz lezbiyenler. Gülümsüyorlar, içiyorlar, dans ediyorlar, öpüşüyorlar. Etrafta çok az erkek var -ya etkinlikte çalışanlar ya da lezbiyen arkadaşları tarafından sürüklenenler- ama göze çarpmıyorlar. Yani katılımcılar aslında tamamen queer kadınlardan oluşuyor.


Bu serbestlik hissi çöl manzarasıyla daha bir yoğunlaşıyor: Sanki kıyamet heterolara kopmuş da ne kadar düz erkek ve kadın varsa Hakk’ın rahmetine kavuşmuş gibi.


Ne yalan söyleyeyim, birkaç günlüğüne kadınlarla dolup taşan bir mekânda olmak güzel şey. Mücadele etmek zorunda olmadan bir yoldaşlık duygusu veriyor, ansızın birinci sınıf vatandaş olmak gibi. Ama bence bu kadın olmaktan ziyade queer olmaktan geliyor. Dinah’da kimse erkeklerin soyu tükensin istemiyor. Erkeklerden nefret eden dyke stereotipine rağmen çoğu lezbiyenin erkeklerle bir sorunu yok (biraz etrafta olsunlar da dikkatimiz çok dağılmasın, dimi?) Yani Dinah’nın ayrılıkçılıkla bir ilgisi yok, amaç var oluşumuzu kutlamak.


26 yaşındaki Dinah çömezi CeeCee, bana pek çok insanın lezbiyenlerin (kanlı canlı lezbiyenlerin yani, erkeklerin porno fantezilerinin değil) eğlenmediği düşüncesinde olduğunu söylüyor: “İnsanlar bizim evde düz taban ayakkabılarımızla oturup kedilerimize feminist teori okuduğumuzu falan sanıyor”. O zaman Dinah’da soyunabilmenin pek çok kadın için güçlendirici bir deneyim olduğunu, güvenli bir alanda cinselliklerini kucaklama ve kutlama fırsatı yarattığını söyleyebiliriz.


Lezbiyenlere yönelik etkinliklerin ileride nasıl olacağına gelince, son dönemlerde lezbiyen barların kapanması gibi bir eğilim söz konusu. Bunun sebebi olarak kısmen, eşcinselleri birbirleriyle tanışmak eşcinsel barlara daha az bağımlı hale getiren Tinder gibi uygulamalar gösteriliyor. Biraz da mekânların genel olarak daha kapsayıcı olmasıyla eşcinsel mekân diye bir şeye artık ihtiyaç kalmadığı yönünde yorumlar yapılıyor.

Bir sonraki nesil eşcinsel kadınlar uzun uzadıya bir kadın partisi yapmak için benzer bir ihtiyaç duyar mı? Dinah’nın kurucusu Mariah Hanson’ın bundan hiç şüphesi yok. “Eşcinseller için bir araya gelme ihtiyacı her zaman olacak. Bizim kültürümüz kendine has. Biz hetero kültürünün bir parçası değiliz. Dinah beş günlüğüne hayatlarımızın mucizevi bir kutlaması diyebilirim. Birleşmiş Milletler Dinah’da olup bitene baksa dünyayı öyle bir değiştirir ki! İnsanlar burada farklılıklarını bir kenara bırakıp evlerine yenilenmiş bir şekilde gidiyor.”

http://www.theguardian.com/lifeandstyle/2016/apr/07/dinah-lesbian-festival-women-palm-springs

14.04.2016

Bu blogdaki popüler yayınlar

Dillerden düşmeyen 12 Arapça ifade

Norveççe Öğrenmeye Nereden Başlamalı?

Norveç'in "ayıp" gençlik dizisi: Skam