Kendine Editör: Ankara LGBT Mekân Rehberi

"Ben ne okumak isterdim?" Bu soru, güncel gelişmelerin insanları ister istemez sürekli tepki vermeye ve takipte kalmaya zorladığı Türkiye'de habercilere lüks gelebilir. Ancak yine de gelişmelerle mesafemize sahip çıkıp güncelin ötesine geçme fırsatlarını değerlendirebiliriz. 

2010'da Kaos GL Derneği'nde gazeteci İrfan Aktan'dan aldığım habercilik eğitimi sonrası o soruyu sordum kendime. Ve cevabım, şehirde rahatça kendim olabileceğim mekânların bir listesiydi.

Dijital içeriğe internet kafelerden eriştiğim dönemlerde bakardım, hangi şehirde hangi mekânlar eşcinsel dostu. Çok fazla seçenek yoktu içlerinde ve neredeyse tehlikeli bir şeyler döndüğü hissi veriyordu bana. Çünkü işletmeciler konuşmuyordu. O zaman ben konuşurum, diyerek 2011'da Ankara LGBT Mekân Rehberi'ni hazırladım ve rehber KaosGL.org'da şimdiye kadar en çok okunan haberler arasında yer aldı. 

Gelelim haberin kritiğini vermeye:

1. Görseller... İnternetten bulunmuş birbirinden korkunç fotoğraflar yer alıyor haberde. Orijinal foto şart! Ayrıca akıllı telefonlar artık bu kadar yaygınken her bir işletmeciyle görüşme videoya alınabilir. YouTube'a birkaç dakikalık özel bir kısmını koyarsınız, videoda yer almayan başka alıntılar yazı halinde yer alır, bağlantıyı da o kısma eklersiniz. 

2. Mekân seçimi biraz baştan savma, kendi bildiklerimle sınırlı ve fazlasıyla Kızılay-merkezli kaldı bence. Haber öncesi sosyal medyadan böyle bir rehber hazırlığında olduğunuzu duyurmak ve dost işletmelerin dürtmesiyle onlara da mikrofon uzatacağınızı belirtmek kapsamı genişletmeye yardım olacağı gibi dost işletmeleri de teşvik edecektir. 

3. Dost işletme olmayı ne kadar dar ele almışım! LGBTİ+ müşterileri içeri alıp almadıkları üzerinden "hoşgörü" dilenmek yerine aslında olayı biraz daha sistematikleştirmek hatta belirli kriterler üzerinden işletmelere puan vermek gayet hoş olabilirmiş. Atıyorum, LGBTİ+ müşterilerine tutumlarından tut da LGBTİ+ çalışanlarının olup olmadığına, etkinliklerimize yer sağlayıp sağlayamacaklarından mekânda lubun sembollerine yer verip vermediklerine kadar kriterler olursa bunun takibini, diyelim her yıl, yapabilirsiniz. 2016'nin en dost mekânı bilmemne kafe olurken, bişi bişi bar şu kriteri de sonunda sağladı gibi bir izleme yöntemi hak savunuculuğunun medyayla melezlenmesine çok şugar bir örnek oluşturabilir. 

4. Biz işte o habercilik eğitimiyle bir Yerel Muhabir Ağı oluşturduk ya, aslında birbirimizi dürtmek, gaza getirmek de bu ağın bir parçası. Bak senin yereline şu isim geliyormuş, konuşmasını kaçırma derim diye bir mesaj atmak kaç saniyenizi alır? Mekân rehberi üzerinden de "Ankara'yı ben aldım, İzmir kimde, Diyarbakır kimde, Bursa kimde?" diye bir monopoli heyecanı getirmek de habercilikten daha fazla keyif almanızı sağlayabilir (sonra da birleştir onu, TR LGBTİ+ Mekân Rehberi yap, İngilizceye çevir, turizme katkın olsun).

5. Haberi yaptın, sonra buna bir hashtag oluştur, öyle Uğluğslağrağrağsığİğliğşkiğleğr gibi tren olmasın bu etiket. #DostMekan de mesela, sosyal medyadan insanlara kendi deneyimlerini paylaşma imkânı sun ve okurla etkileş.   

Öyleyken böyle. Kendine Editör'de eski haberlerimi yeniden tartışmamı sevdiyseniz kocaya kaçtıktan sonraki hayatımı, yurtdışındaki Türkiyelilerin deneyimlerini topladığım Gurbet Veri Bankası'nı ve çevirilerimi Ev Geyi blogumdan ve Twitter'da @ev_geyi üzerinden takip etmeyi unutmayın.

Haftaya ne var? Biraz sosyal medya yapalım diyorum. Şu resimle başlayan ve sonrasında başka yerlere evrilen bir sosyal medya işini tartışalım. Habersiz kalmayın!


Bu blogdaki popüler yayınlar

Dillerden düşmeyen 12 Arapça ifade

Norveççe Öğrenmeye Nereden Başlamalı?

Norveç'in "ayıp" gençlik dizisi: Skam