Numaranı alabilir miyim?

Geyler dünyanın neresinde olursa olsun birbirlerine çeşitli yollardan (app'ler gırla!) ulaşıyor, bağlanıyor (ya da bağlanamıyor). Cinsel yönelim denen nane, bu genellikle ayrıcalıksız kitle için bir tür küresel vize görevi üstleniyor yani. İlk olarak Ukrayna'yla başlayan "yurtdışına gitme" maceralarımda Latin Amerika'dan İskandinavya'ya Orta Avrupa'dan Orta Doğu'ya pek çok farklı yerde bulundum (evet, kısa süreliydiler, x was here gibiydiler). Gittiğim tek bir ülke dahi olmadı ki başka bir eşcinselle tanışmamış olayım. Evet, the one arayışındakiler için belki zorlu bir coğrafya ibnelik ama yine de yalnız değiliz, yanlış mıyım Lambda?

Hepimiz eşcinseliz, eyvallah, ama her yerin de havasının ya da suyunun oradaki geyler üzerinde kendine has dokunuşları oluyor. İsveç'te takım elbiseli, cilalı yeni yetmelerle muhteşem havalandırmalı bir gey barda hiç yorgun argın düşmeden "kaliteli" bir şekilde dans ederken Meksika'da (gey-)flörtleşme sokakta yürürken birdenbire başlayabiliyor. 

Peki ya, Ürdün? Orta Doğu deyince herkesin aklına otomatikman bazı kalıp yargılar doluşuveriyor. Baskı, şiddet, zulüm görünmezliği artırıyor, evet, ama bu insanlar var. E, o zaman, nasıl oluyor yani?

Ailemizin sporhanesi Önce Fitlik'ten bir yaşanmışlık paylaşmak istiyorum. 2 hafta önce mi ne, soyunma odasında bir adamın bana bayağı bir baktığını fark ettim, sonra geldi bana "Sen CaĞfer misin?" dedi (çok önemli not: Arapçada karşındaki tekil kişiye hitap etmede sen-siz ayrımı yok), "Yooo," dedim (Aslında "ben evliyim" de diyebileceğimi bugün fark ettim). Sonra soruların ardı arkası gelmedi. Nerelisin, ne işle meşgulsün, ne zamandır spor yapıyorsun, spora saat kaç gibi geliyorsun, nerede oturuyorsun, yalnız mı yaşıyorsun?????? derken Türkçesini bir kez olsun duymadığım, haliyle şu an bile altyazı gibi gelen o cümleyi -İngilizce olarak- yöneltti: Numaranı alabilir miyim?

Hiç bu-ne-cüret! falan olmadım, aksine hoşuma gitti. Abimle Petra'ya gittiğimizde manastır basamaklarından inerken karşılaştığım gey çocuğun bana gülümsemesine de karşılık vermiştim zaten. Benim için bu, sürekli hatalı olduğumuzu tekrarlayan bir dünyada karşılaştığım geylere bir "senin varlığını tanıyorum, it's getting better" deme fırsatı. Haliyle "üzgünüm ama ilk kez tanıştığım birine telefonumu veremem"lere girmedim ama numaramı da vermedim. 

"I'll see you around" yaptım, İngilizcede çok sevdiğim bu eşsiz ifade "görüşürüz"e yaptığı "orda burda" ekiyle kibarca "görüşmeyeceğiz" diyor. Ben de öyle dedim. Tesadüf gibi numaramı isteyen adamı da bir daha görmedim.

Bu blogdaki popüler yayınlar

Dillerden düşmeyen 12 Arapça ifade

Norveççe Öğrenmeye Nereden Başlamalı?

Norveç'in "ayıp" gençlik dizisi: Skam