Dil öğrenmenin belki de en güzel yanı, daha önceden kullanmadığınız yeni ifadeler edinmek. Hani "tercüme edilemeyen sözcükler" listeleri oluyor ya, orada aslında "çevrilemeyen", kültür ve gündelik yaşam. Sofrayı kurduktan sonra misafirlere "please, help yourself" demenin Türkçede bir karşılığı yok mesela; "buyrun, çekinmeden alın yemeğinizi" deseniz bile bu ne kadar kullanılıyor, anlamı ne kadar karşılıyor? Ya da yemeği yapana muhakkak dediğimiz "ellerine sağlık". Emeğe minnet duymanın ifadesi türlü türlü, haliyle Norveçliler sofradan kalkarken "takk for maten" diyor, "yemek için teşekkürler." Ürdün'de yaşamaya ve Arapça öğrenmeye başladıktan beri dilimin bir parçası olan, bunları bilmeyenlerin yanında kullanamadığım için eksikliğini duyduğum yaygın ifadeler var. Bazılarına Türkçeden aşina olduğumuz ama farklı kullanılan bu ifadeleri sizlere tanıtmak, beraberindeki kültürel kodları açıklamak istiyorum. Yallah...
Norveç'in TRT'si NRK, "ayıp" gençlik dizisi "Skam" ile dünya çapında olayyy yaratıyor. Danimarkalılar ömürlerinde ilk kez Norveçlileri kuul bulurken dizi XIX Entertainment ortaklığıyla yeniden çekilerek ABD'ye ve oradan da tüm dünyaya yayılma yolunda. Peki, ne yani? Skam, "gençler ne hayatlar yaşıyor?" sorusunu yine gençler için yanıtlamaya çalışan bir dizi. Dizinin yaratıcısı, yazarı ve yönetmeni Julie Andem, 2015 güzünde başlayan dizi için yarım yılını Norveç'i köşe bucak dolaşıp gençlerle görüşerek geçirmiş. Andem, bu süreçle ilgili New York Times'a şunları söylüyor: "Bir temel ihtiyaç olduğunu fark ettik. Bugünün gençleri üzerinde herkesin bir baskısı var. Mükemmel olma, görevlerini yerine getirme baskısı. Bu baskıyı alıp götürecek bir program yapmak istedik." Şimdiye kadar 3 sezonu yayınlanan dizi her bir sezonda tek bir karaktere odaklanıyor. Beyimin dün akşam bitirdiği son sezon, mesela, Isak'ın cinselliğini ...
"Ben ne okumak isterdim?" Bu soru, güncel gelişmelerin insanları ister istemez sürekli tepki vermeye ve takipte kalmaya zorladığı Türkiye'de habercilere lüks gelebilir. Ancak yine de gelişmelerle mesafemize sahip çıkıp güncelin ötesine geçme fırsatlarını değerlendirebiliriz. 2010'da Kaos GL Derneği'nde gazeteci İrfan Aktan'dan aldığım habercilik eğitimi sonrası o soruyu sordum kendime. Ve cevabım, şehirde rahatça kendim olabileceğim mekânların bir listesiydi. Dijital içeriğe internet kafelerden eriştiğim dönemlerde bakardım, hangi şehirde hangi mekânlar eşcinsel dostu. Çok fazla seçenek yoktu içlerinde ve neredeyse tehlikeli bir şeyler döndüğü hissi veriyordu bana. Çünkü işletmeciler konuşmuyordu. O zaman ben konuşurum, diyerek 2011'da Ankara LGBT Mekân Rehberi 'ni hazırladım ve rehber KaosGL.org'da şimdiye kadar en çok okunan haberler arasında yer aldı. Gelelim haberin kritiğini vermeye: 1. Görseller... İnternetten bulunmuş birbi...